HDP gerçek gücünün farkında değil

22.04.2015 Habertürk

Önce AKP, ardından CHP ve nihayet dün HDP’nin seçim bildirgelerinin ilanlarını yerlerinde canlı olarak takip ettim. Sırf bu üç toplantı bile genel seçimlerin hiç de adil ve eşit koşullarda yapılmadığının kanıtı: İlk iki partinin görkemli organizasyonlarının yanında HDP’ninkini “mütevazı” olarak tanımlamak bile yetmeyebilir.
Buna karşılık, HDP’nin çizimlerle desteklenmiş “Büyük insanlık” başlıklı bildirgesine “sevimli” sıfatı yakışır: Diğerlerine göre daha kısa, daha özlü, daha dinamik...
Sonuç olarak HDP bildirgesini AKP ve CHP bildirgelerinden daha başarılı buldum. Fakat seçimlerin anahtar partisi olan ve bu olgunun da etkisiyle çok güçlü bir rüzgar yakalamış olan HDP’den çok daha fazlasını bekliyordum.
Bir yanda birtakım açılımlar yapma arayışı, diğer yanda şu ya da bu nedenle ayağın frene gitmesi. Basit bir örnek: Filistin, Kıbrıs ve Ermenistan konusunda son derece somut cesur çıkışlar yapıp “AB ile müzakere ve tam üyelik çalışmalarını ilkelerimiz çerçevesinde ele alacağız” demek...

ÇOĞULCULUK VE KÜRTLER

Bildirge kadınlarla başlıyor, gençler, LGBTİ bireyler, çocuklar diye devam ediyor. Ardından demokrasi, hak ve özgürlükler, farklı kimlikler, dış politika, çevre... diye, somut vaatlerle devam ediyor. Bu çoğulcu perspektif “Türkiye partisi” veya “ana akım partisi” olmak için elzem. Fakat HDP’nin ana omurgası hiç kuşkusuz Kürtler. Eğer HDP yüzde 10’u aşacaksa esas olarak Kürtlerin omuz vermesiyle aşacak. Bu nedenle HDP’nin tüm Türkiye’ye seslenmek ile Kürtleri temel almak arasında hassas bir denge tutturması gerekiyor. Bildirgede dengenin Kürtlerin aleyhine şaşmış olduğunu gördüm.
Sonuç olarak aday listeleri için yapmış olduğum yorumu tekrarlamak isterim: HDP kabuğunu çatlatmış ama tam kıramamış. Bildirgede de aynı duyguyu yaşadım: HDP gerçek gücünün tam olarak farkında değil. Ülkenin sahici bir ana muhalefeti olabilecek bir partinin hâlâ barajı aşıp aşamayacağını tartışıyor olmamızın esas nedeni, bana göre, HDP’nin çoğu geçmişten gelen birtakım rezervlerinden arınamaması.




Destek olmak ister misiniz?
Doğru haber, özgün ve özgür yorum ihtiyacı
Bugün dünyada gazeteciler birer aktivist olmaya zorlanıyor. Bu durum, kutuplaşmanın alabildiğine keskin olduğu Türkiye'de daha fazla karşımıza çıkıyor. Halbuki gazeteci, elinden geldiğince, doğru haber ile özgün ve özgür yorumla toplumun tüm kesimlerine ulaşmaya çalışmalı ve bu yolla, kutuplaşmayı artırma değil azaltmayı kendine hedef edinmeli. Devamı için

Son makaleler (10)
30.11.2025 CHP mucizesi sürüyor
29.11.2025 Peki iktidar CHP’ye hazır mı?
28.11.2025 Öcalan, Mazlum Abdi’yi ikna edebilir mi?
27.11.2025 Fatih Altaylı niçin tahliye edilmedi?
26.11.2025 İmralı hamlesi çözüm sürecini nasıl etkiler? | Ruşen Çakır ve Mümtaz'er Türköne yorumluyor
26.11.2025 Transatlantik: Rusya-Ukrayna savaşı bitiyor mu? | Trump'ın gözü Venezuela'da
26.11.2025 Devlet Bahçeli Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterilebilir mi?
25.11.2025 Ve artık süreci tartışmaya başlayabiliriz
24.11.2025 Kılıçdaroğlu’ndan Özel ve İmamoğlu’na cankurtaran simidi
23.11.2025 DEM Partililerin CHP’ye kızmaya hakları yok
30.11.2025 CHP mucizesi sürüyor
22.09.2024 Ruşen Çakır nivîsî: Di benda hevdîtina Erdogan û Esed de
17.06.2023 Au pays du RAKI : Entretien avec François GEORGEON
21.03.2022 Ruşen Çakır: Laicism out, secularism in
19.08.2019 Erneute Amtsenthebung: Erdogans große Verzweiflung
05.05.2015 CHP-şi Goşaonuş Sthrateji: Xetselaşi Coxo Phri-Elişina Mualefeti
03.04.2015 Djihadisti I polzuyutsya globalizatsiey I stanovitsya yeyo jertvami. Polnıy test intervyu s jilem kepelem
10.03.2015 Aya Ankara Az Kobani Darse Ebrat Khahad Gereft?
08.03.2015 La esperada operación de Mosul: ¿Combatirá Ankara contra el Estado Islámico (de Irak y el Levante)?
18.07.2014 Ankarayi Miçin arevelki haşvehararı